Avukat Burak Özdemir yazdı.

NATO'dan çıkılmasını savunan düzen partisi gördünüz mü hiç? Göremezsiniz!

NATO yanlısı olmak kapitalist düzeni savunmanın zorunlu sonucudur. AKP'sinden CHP'sine, Zafer Partisinden Yeniden Refah Partisine, DEM Partiden MHP'ye değin tüm düzen partilerinin ortak paydasıdır NATO taraftarı olmak. 

NATO, emperyalist bir örgütlenmedir. Başını da ABD çekmektedir. Herkesin de malumudur bu. 1949 yılında kurulan NATO, sosyalizmin yayılmasını durdurmak, ABD'nin öncülük ettiği kapitalist dünyayı muhafaza etmek, emperyalizme karşı ulusal kurtuluş mücadelelerini baskılamak üzere ortaya çıkmıştır. NATO'nun Varşova Paktına karşı kurulduğu sanılır ve anlatılır. Oysa tam tersi geçerlidir. NATO'culuk yalancılıktır! 

Ülkemizin NATO üyeliği; bizimle alakası olmayan, binlerce kilometre ötedeki Kore topraklarındaki savaşa gönderdiğimiz askerlerin kanının bedelidir. Başka deyişle, ABD çıkarları için Kore'de savaşmanın karşılığı olarak NATO üyesi yapılmışızdır. Kara bir utanç değil de nedir bu? Amerikancılığın, bağımsızlıkçılığı tasfiye etmesi değil midir bu? 

Batı emperyalizminin, özellikle de ABD'nin damgasını taşıyan NATO'nun tarihinde uğursuz yüzlerce uygulama vardır. Dünyanın herhangi bir yerinde boy gösteren hak mücadelesine ya da emperyalizme karşı ulusal kurtuluş savaşına NATO'nun veya ABD'nin destek olduğuna tanık oldunuz mu hiç? Öküzün altında buzağı aramaktır bu. Nerede ülkesinin bağımsızlığı için kavga verenler varsa, karşılarında ABD ile NATO'yu, onların has aktörlerini görürsünüz. Emperyalizmden bağımsız ülke hedefine alerjisi vardır NATO'nun. 

NATO'nun; beğenmediği yönetimleri askeri darbelerle devirmek, çıkarlarına aykırı bulduğu aydınları öldürtmek, emperyalizm karşıtı örgütlenmeleri hedef almak fıtratında vardır. Her türlü gayri yasal yola başvurur bunun için. Gladio türü örgütler bunun için yaratılmıştır. Sayısız gerici örgütlenme NATO üretimidir. 

Peki, NATO'nun sicili ülkemizde de dünyada da bu denli açıkken, yani kontrgerilla örgütlenmeleriyle sayısız cinayete imza atmışken ya da ulusal Kurtuluş mücadelelerine açık tavır almışken veya dünyayı kan gölüne dönüştüren ABD, İsrail saldırganlığının arkasında konumlanırken demokrasinin ya da modernitenin güvencesi olarak gösterilmesi açık bir çelişki değil midir? Elbette öyledir. Yaman bir çelişkidir. 

 Emperyalizme karşı olduğunu söyleyen, ABD'yi işgalci, zorba devlet olarak belleyen, kontrgerilla veya derin devlet odaklarına karşı çıkan bir kimsenin NATO taraftarı olması eşyanın tabiatına aykırıdır. Bağımsız Türkiye amacı güden, demokratik bir ülke arzulayan kişinin ülkemizin NATO üyeliğini desteklemesi akıl kârı değildir. 

Sevgili ülkemiz NATO üyeliğinden çıktığında ABD ile İsrail de ülkemizden defolacaktır.