20 Yanvar (Ocak) Katliamı, 1990 yılının 19 Ocak‘ı 20‘ye bağlayan gecesinde, Sovyet Kızıl Ordu‘sunun o dönem ki Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti‘nin başkenti Bakü‘ye girerek gerçekleştirdiği katliamdır.
1980‘li yılların sonuna doğru siyasi ve ekonomik olarak büyük bir çöküşe giren Sovyetler Birliği’nin Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, “glasnost” (açıklık) ve “prestroika” (yeniden yapılanma) politikalarıyla Soğuk Savaş’ı bitirip Sovyetler Birliği’ni yeniden toparlamaya çalıştı. Ancak bu politikalar, SSCB‘nin hızla parçalanma dönemine girmesinden başka işe yaramadı.
Bu arada Sovyetler Birliği‘ni oluşturan 15 Sovyet Cumhuriyeti‘nin çeşitli yerlerinden de bağımsızlık sesleri yükselmeye başlamıştı. Aynı dönemde Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti‘nin “Büyük Ermenistan”ı kurma hayali gün yüzüne çıkmış ve Azerbaycan topraklarından hak iddia etmeye başlamıştı.
Ermeniler’in toprak talepleri sözde kalmadı ve 1980‘li yılların sonunda Azerbaycan topraklarına saldırılar başladı. Burada yaşayan Türkler ya katledildi ya da göçe zorlandı. Önce Ermenistan içinde yaşayan Azerbaycan Türkleri’ne, sonra da Yukarı Karabağ‘a karşı yapılan bu saldırılara karşı 1988 yılında protesto yürüyüşleri ve mitingler düzenlendi.
Ancak bu Ermeni saldırıları karşısında Sovyetler Birliği Komünist Partisi‘nden herhangi bir müdahale olmadığı gibi, Ermeniler‘in Moskova‘dan yardım aldığı ortaya çıkınca Azerbaycan‘da gösteriler şiddetlendi. Tepkiler çığ gibi büyümeye başladı. Azerbaycan Türkleri artık “azadlık” istiyordu.
Azerbaycan’ın bütünlüğü ve bağımsızlığı uğrunda mücadelede, özellikle Bakü Devlet Üniversitesi ve Azerbaycan Layiha Enstitüsü öğrencileri ön saflardaydı. Mücadelenin liderliğini ise rahmetli Cumhurbaşkanımız Ebülfeyz Elçibey önderliğindeki Azerbaycan Halk Cephesi yapmaktaydı.
O dönemde Azerbaycan’da ilk olarak “Çenlibel” daha sonra “Bağımsızlar” “Yurt Birliği” “Kale” “Varlık” ve benzeri çok sayıda örgütü bir arada toplayarak oluşturulan Azerbaycan Halk Cephesi, Azerbaycan’ın bağımsızlığını ve Güney Azerbaycan(İran)’la bütünleşmesini hedeflemekteydi.
Bu arada Sovyet Kızıl Ordusu ve KGB’si Azerbaycan’ı karıştırıp müdahale için zemin hazırlıyordu. Halk, Sovyetlere ve Ermenilere tepkiliydi. Azerbaycan Türkleri ayaktaydı. Sokaklar ve meydanlar insan kaynıyordu.
20 Ocak saat 00:00‘dan itibaren gece yarısı tanklarla barikatları aşan Kızıl Ordu, halkın üzerine ateş açmaya başladı. Sabaha kadar çocuk, kadın, yaşlı demeden herkes bu saldırıya maruz kaldı. Resmi açıklamalara göre 133 kişi öldü, 611 kişi yaralandı, 841 kişi gözaltına alındı ve 5 kişi kayboldu.
Azerbaycan’da 20 Ocak Katliamı, her sene “Şehitler Günü” olarak anılmakta, katliam günü öldürülen insanların defnedildiği “Şehitler Hiyabanı”nda resmi devlet düzeyinde törenler yapılmaktadır.
Sovyetler Birliği‘nin yükselmekte olan bağımsızlık taleplerine karşı bir gözdağı verme amacıyla yaptığı bu katliam, Azerbaycan Türklerini sindireceği yerde milli bir bağımsızlık ve direniş hareketinin başlamasına sebep oldu. Bu kanlı 20 Yanvar katliamı, Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin 1991 yılında bağımsızlığını ilan ederek “Azerbaycan Cumhuriyeti” olması sürecinin ilk adımdır.
Azerbaycan Türklerinin 20 Yanvar şehitlerini rahmetle anıyoruz.