Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak hareket etme kararı alan AK Parti ve MHP, ittifak çalışmalarını hızlandırdı.
Kurulan Milli Mutabakat Komisyonu yasal engelleri ortadan kaldırmak için iki yasada değişikliğe gidecek.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde mutabakata varan AK Parti ve MHP, 30 Mart yerel seçimleri için de işbirliğine gitmeyi düşünüyor.
İki partinin yerelde çatı adayı formülüne başvuracağı belirtiliyor.
Aydın’da 31 Mart 2019 seçimlerinde başarısız olan “Çatı Aday” formülü bu kez başarılı olur mu?
“Doğru Aday” bulunursa bu kez başarılı olur diyenlerin sayısı fazla..
Aydın’ı CHP’nin kalesi görüp “mümkün değil” diyenler de var..
“Doğru aday kimdir?”, “Doğru adayı nerede aramalı?” sorularının yanıtlarını ileriki yazılarımızda ele alırız.
Aydın’ı CHP’nin kalesi görenler 2004 ve 2014’teki Antalya seçimlerini mercek altına almalı.
Antalya’da doğru aday AK Parti’ye seçim kazandırmıştı.
2023’te doğru aday Aydın’da Cumhur İttifakı’na seçim kazandıracak gibi.
Neden mi?
İki sebebi var.
- Öncelikle; “CHP örgüt içi güç savaşları üst seviyede. Büyükşehir, ilçe belediyeler arasında kurulmak istenen ast-üst ilişkisi ilçe belediyeleri geriyor. İlçe belediye başkanları tepelerinde “Demokles’in kılıcı” istemiyor. Bu açıdan CHP 2009’ta kazandığı örgüt ruhunu 2021’de kaybetmişe benziyor.”
- “Şapkamızı koysak seçimi alırız” zihniyeti Aydın’da CHP’yi “Hizmet-Proje” noktasında çok ama çok gevşetmiş durumda.
Bu durum Aydın’ı gün geçtikçe yaşanabilir iller sıralamasında daha da geriye götürüyor.
Ben bu yazımda ilk sebep üzerinde ayrıntılı duracağım.
“CHP’nin 2009’da kazandığı nokta şu anda mevcut mu?”
Esas üzerinde duracağım konu bu.
Öncelikle Aydın seçmeninin 2009 yılına kadar karakteristik yapısına bakalım;
Aydınlılar 2009 yılına kadar siyasi tercihini “Merkezi iktidarla uyumlu yerel yönetimler” şeklinde kullandı.
1980’lerde ANAVATAN rüzgarı eserken Aydınlı seçmen belediyelere ANAVATANLI başkanları,
1990’larda Doğru Yol Partisi rüzgarı eserken belediyelere Doğru Yol Partili başkanları,
2000’li yıllarda AK Parti rüzgarı eserken AK Partili başkanları seçti.
2009 yılına kadar Aydın seçmeninin karakteristik tavrı/tercihi bu şekilde devam etti.
2009 seçimleri öncesi;
“AK Partili vekil” ile “AK Partili Belediye Başkanı’nın” kavgası Aydınlı seçmenin tepkisini beraberinde getirdi.
Sağ bölük pörçük olunca;
2009 seçimlerinde Aydın Belediyesi kıl payı farkla CHP’ye geçti.
Aydın seçmeni ilk kez 2009’da; “Merkezi iktidarla uyumlu yerel yönetim” karakteristik tavrını/tercihini değiştirmiş oldu.
Bu değişimin sebebi;
“Sağ seçmenin siyasi kavgalara olan karşı duruşu yada tepkisi” olarak yorumlanabilir.
2009 seçimleri öncesi sağ partilerde doruğa çıkan parti içi güç kavgaları;
Önce “parti içi ekipçiliği”, sonrasında “adamın adamcılığını” devamında “bölünmeleri” getirdi.
Sağda bölünmeler doruğa çıkarken CHP cephesinde ise;
Durum tam tersineydi.
“Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu” üzerinde tam bir mutabakat sağlanmış ve devamında bütünleşme rüzgarları esmeye başlamıştı.
Sonuç olarak 2009’da;
“Bölünen sağ kaybetti, bütünleşen CHP kazandı.”
2009 seçimlerinden sonra 2014 ve 2019 seçimlerinde de durum değişmedi.
Şimdilerde ise durum farklı görünüyor;
2009 tablosunun tersine bir gidişat her kesimin dikkatini çekiyor.
Sağda;
“Yeni kapı ruhu ile yerelde problemsiz bir Cumhur İttifakı bütünleşmesi göze çarparken”
“AK Parti – MHP İl Başkanları’nın bütünleşme yönündeki samimiyetleri gün geçtikçe sağ seçmende karşılık ve destek buluyor.”
Solda ise;
“Muharrem İnce Hareketi’ne destek verenler çığ gibi büyürken, Büyükşehir ile ilçe belediyeleri arasındaki güç kavgası (bitmeyen kavga) parti içi hizipçiliği artırması ile dikkati çekiyor.”
Kısaca;
Aydın’da siyasi tablo;
“Sağda bütünleşme, solda ayrışma” görüntüsü ile 2009’un tersi yönünde ilerliyor.
Tablo ve gidişat değişmezse Aydın’da CHP;
“2009’da kazandığı noktadan 2023’te kaybedecek gibi “ görünüyor.
Şimdilik görüntü bu.
Kalın sağlıcakla…