Ülkemizin dört bir yanında yangınlar devam ediyor.
Kim ya da kimler tarafından yapıldığı netleşmedi fakat bu kadar büyük ve çok sayıda yangını tesadüf olarak nitelendirmek akıl, vicdan ve adaletten biraz daha uzaklaşmamıza neden olur.
Birkaç adım geriye çekilip baktığımda, tüm ayrılık ve çıkarları bir kenara bırakmamız gereken günlerde dahi kazanç sağlamak isteyenler yeniden kafalarını kaldırdı.
Acıyı yaşadığını ve paylaştığını dünyaya duyurmak amacında olanların çok kısa sürede vicdanlarının soğuduğuna şahit olduk. Ortalama 15 saniye.
Yönetenlerin bir kez daha sorumluluk almak yerine yaşananları gökyüzünden seyretmesi, yetkililerin eleştirileri bahane ve yalanlarla geçiştirmesi de içimizdeki yangına bir damla olsun su serpmedi. Zaman zaman körüklediği oldu.
Muhalefet, bir kez daha gerçeği aramak ve soru sormak olan görevini problemler ortaya çıkınca üstlendiği için sınıfta kaldı.
Bağış konusuna olumsuz bakmıyorum. Din ve milliyetçilik kavramlarının sık kullanıldığı bir ülke yanarken soğuk kalanların maddi ve manevi yardıma kayıtsız kalması düşünülemez.
Fakat bu işlerin yasa ile düzenlenmesi sanırım hepimiz için daha sağlıklı olacaktır. ‘Doğal afet, salgın hastalık, yangın vb.’ olaylar için fon ve bilim kurulu sadece genel fayda ve liyakat ile kurulmalı.
‘Bilim Kurulu var’ demek kolay olur. Ne zaman kurulduğunu hatırlatırım. Ben diyorum ki, testi kırılmadan eve varalım.
Ortalama iki-üç yaşlarına ulaşan çocuğun refleks gelişimi deneme yanılma yöntemiyle olur. Siz ne kadar ‘soba sıcak dokunma’ uyarısında bulunsanız da ‘sobaya yaklaşmadan ya da dokunmadan’ çocukların öğrenmesini beklemek güçtür.
İktidar, muhalefet, kanaat önderleri ve yetkililer ise üstlendikleri görev gereği çocukların öğrenme yöntemlerinden farklı eylemlerde bulunmalıdır.
Yangında görev alan başta itfaiye ve orman ekipleri olmak üzere, sağlık, kolluk kuvvet ve adını sayamadığım herkese kendi adıma sonsuz minnet ve saygıyla.
Hayatını kaybeden herkes ve her şey adına derin üzüntü dileklerimle.
Bu günleri yaşamamıza sebep olan maddi ve manevi sorumluların bir an önce yakalanacağına gerek toplumun vicdanı ve aklında gerek yargı önünde gerektiği cezayı alacağına olan güvenimle.
Vicdanla ve akılla kalın.
Bu hikayede yanan hepimiz olduk.