Çocuğun, kendisi ile ilgili yargıları ve çevresindeki ilk izlenimleri hissetmeye başlamasıyla benliği oluşmaya başlar. Benlik, kişinin kendisini algılama biçimidir. Çocuğun kişiliğinin oluşmasındaki en önemli etken “benlik kavramı” dır. Benlik kavramının en önemli bölümü ise bebeklikte oluşur. Benlik kavramı, çocuğun kendisiyle ilgili olarak kafasında çizdiği görüntüdür. Bu görüntü, çocuğun kendine güvenip güvenmeyeceğini, içe ya da dışa dönük olacağını, atak ya da çekingen bir davranış mı sergileyeceğini belirler. Çocuğun benlik kavramı, onunla dünyayı seyrettiği bir gözlük gibidir…
Çocuklar, benlik kavramına sahip olarak doğmazlar. Ancak belirli özelliklerini de kalıtım yoluyla getirirler. Çocuk tüm bildiklerini ve yapabildiklerini kalıtımla getirdiği özellik ve yetenekler ölçüsünde anne-baba ve içinde bulunduğu ortamın yaşam biçiminden öğrenir. Bunu öğrenmeye de bebekken, hem de doğar doğmaz başlarlar. Bebeklik döneminde, çocuğun yaşam hakkındaki temel görüşü oluşur. Çocuk bu dönemde, bebek gözüyle dünyaya bakış açısını ve yaşam felsefesini kurmaktadır. Burada anne-babanın tutumu ve kişiliği, çocuğuna yaklaşım şekli ve aile içi uyum çocuğun benlik kavramını önemli ölçüde etkiler. Yine bu dönemde ya temel bir güven ve mutluluk ya da güvensizlik ve mutsuzluk duymaya başlar. Çocuk büyüyüp olgunlaştıkça ve çevresi ile olan ilişkiler sonucu sosyalleşmesi sağlandıkça, çocuğun ben kavramı, yani çevresindeki kişi, grup, cisim ve olgular karşısında “ben”in yeri ve durumu daha belirgin şekil kazanmaya başlar. Yukarda da değindiğimiz gibi bireyin sosyalleşmesi, doğuştan getirdiği biyolojik olanakları, zeka düzeyi, sahip olduğu yaşantı çeşitleri ve zenginlikleri sınırları içinde şekil alacağı da bir gerçektir…
Güçlü bir benlik geliştirebilmek için birey, bebeklik, çocukluk ve ergenlik dönemlerinin her birinde duyduğu ihtiyaçlarını, doyurucu düzeyde ve dengeli bir biçimde gidermiş; bu dönemlerin her birine ilişkin sorunlarını, başarıyla çözmüş olmalıdır. Her bireyin çevre olanaklarından yararlanıp gizilgüçlerini geliştirebildiği oranda, benliğini güçlendireceği söylenebilir.
Ergenlik dönemi, benlik kavramının kesin olarak şekil aldığı dönem olarak kabul edilmektedir. Kişide kimlik gelişimi, yaşam boyu süren bir gelişim olmakla beraber, kimlik gelişiminde en önemli çağ, ergenlik dönemidir. Ergenlik döneminin ve önceki dönemlerin sağlıklı gelişmesi halinde, genç, kendini keşfetmiş olarak yetişkinlik dönemine geçer.
Çocuğunuzun özgüvenli bir benlik geliştirmesi için öncelikle ailenizde sağlıklı, huzurlu, biri birine sevgi ve saygı duyulan ve tutarlı bir ortam oluşturmanız gerekir. Çünkü çocuğun dünyaya baktığı gözlüğün camı bu aile ortamdır. Temel ihtiyaçları karşılanan çocukta güven, iyimserlik duygularının temeli atılacak ve çocuğunuz potansiyel yeteneklerini mümkün olan en üst düzeyde geliştirecektir. Ayrıca sizin beklentileriniz çocuğun kendisiyle ilgili düşüncelerini şekillendirecektir. Çocuğunuzu her yönüyle tanımadan da bunu yapamazsınız. Çocuğun özellikleri ve yetenekleri gözetilmeden zor hedefler belirlenmesi ve kullanılan dil onu yılgınlığa ve bezginliğe sürükler ki sağlıklı bir benlik de oluşmaz. Onun belirlediği hedeflere saygı göstermeniz gerekir. Sadece belirlenmiş bir amacı gerçekleştirdikleri için değil çabaları için de desteklemeniz gerekir. Yalnız onu cesaretlendirirken çok genel ve abartılı övgüler yerine belirgin geribildirimler kullanmak kendilerini değerlendirmeye yardımcı olacaktır…
zaman anne-babanın “çocuğumuz zaten beceriksiz” düşüncesi taşıyan bir aile ortamda büyüyen çocuk kendisinin “beceriksiz” olduğuna inanır ve becerikli olmaktan vazgeçer. Bunun tersi bir şekilde, kendisine sürekli “doğru ve dürüst” olduğu telkin edilen çocuk da “doğru ve dürüst” olmaya gayret eder. Her şey ona nasıl davranacağınıza bağlıdır. Yanlış davranışlarınız, çocuğun kendine duyduğu güveni yok edebileceği gibi, kendine güven verici sözlerle hitap edilen çocuk da iyi bir benlik kazanabilir…
Çocuğunuzun sağlıklı bir benlik kavramı geliştirebilmesi için onun desteklenmesi gerekir. Geliştirmek istediğiniz eksik yönlerinin belirlenmesinde öğretmenleri, okul rehberlik servisleri ile işbirliği yaparak tespit edebilir ve bu konularda bilgi sahibi olup izleyeceğiniz yol konusunda isabetli karar verebilirsiniz. Çünkü çocuk gelişimi bir bütündür, hiçbir yönü diğerinden bağımsız değildir. Yetersiz olan bir durum diğerlerini de etkiler ve uyumsuzluklara neden olur. Çocuğunuzu yetiştirirken öğretmeni, okul rehberlik servisi, ilçe veya il rehberlik servisleri ve sağlık kuruluşlarından yardım almaktan ve işbirliği yapmakta kaçınmayınız. Çünkü o kurumların elinde bu ve benzeri konulara ilişkin Bakanlığın gönderdiği anket ve dökümler mevcuttur. Rahatlıkla onlardan yararlanabilir karşılaştığınız veya ilerde karşılaşabileceğiniz sorunları rahatlıkla çözümleyebilirsiniz…