104 yıldır bu hedeflere erişilemedi, iktidara gelinemedi ne yazık ki. Lakin karanlığın koyulaştığı, çürümenin zirve yaptığı, adaletsizliğin arsızca sırıttığı bugünlere geldik. Emin olun, bu tablo komünizme karşı mücadele anlayışının ürünüdür. Komünistler iktidar olamadığı için sürüklendik bugünlere.
Eşitsizlikler derinleşerek devam ediyor. Halkımız korkunç şekilde yoksullaşıyor. Gelecek kaygısı toplumun her yanını sarmış durumda. Mutsuzluk had safhada. Velhasıl sevgili ülkemiz türlü sorunlarla boğuşuyor. Nereden baksanız dökülüyor!
Sevgili ülkemizi değiştirmek zorundayız. Bunca çirkinliği, kötülüğü hak etmiyor ülkemiz ve halkımız. Değiştirmeye mecburuz. Ülke ve halk sevgisi bunu gerektiriyor çünkü. Umutsuzluğa kapılamayız. Tarihten öğrenmeye devam ediyoruz. Yenilmez sanılanlar yenilmiş, yıkılmaz bellenenler yıkılmış, değişmez kabul edilenler de değişmiştir tarihte. Tarih olmaz görüneni oldurmuştur. Unutmayalım ki şafak, zifiri karanlığın ardından söker. Tarih öğretmen böyle anlatıyor.
Komünistlere kulak verilmelidir. Ve de omuz.
Yaşadığımız tüm sorunların kaynağında kapitalist düzen vardır. Bu düzen ki, bolluk içinde yokluğu, zenginlik içinde yoksulluğu yaşatmaktadır bize. Bir avuç insanı muazzam zenginliğe boğup, geri kalan çoğunluğu yoksulluğa mahkûm eden düzenin savunulacak yanı olabilir mi?
Bu düzen değişmelidir.
Düzen değişikliği talep eden sadece komünistlerdir. Komünistler dışında holdinglerin egemenliğinden rahatsız olan ve bu zenginliği devletleştireceğiz diyen var mıdır? Evet, günümüzün en yaşamsal taleplerindendir "devletleştireceğiz" söylemi. Bolluk içinde yaşanan yokluğa son vermenin tek yoludur bu. "Devletleştireceğiz" demeyen, düzen değişmesin diyendir. Yani, sömürü sürsün, eşitsizlikler devam etsin, diyendir.
Komünistlerin kavgasına destek olunmalıdır ki, bu kavga büyüsün, güçlensin. Böylece, uykuları kaçsın, halkın kanını emerek zenginleşenlerin. İnanın, başka çaremiz yoktur. Kapitalizmi yıkmayı hedeflemeyen, holdinglerin mülkiyetini devletleştirmeyi öne sürmeyen tüm çözümler sahtedir. Halkı aldatmak ve oyalamaktan öteye geçemezler.
TKP; varlık nedeni bu düzenin değişmesi olan ve sosyalizmi ertelemeyen bir partidir. 104 yıl önce başlayan onurlu yolculuk devam etmektedir. Mutlaka ama mutlaka komünistler iktidara gelecektir. Sevgili ülkemizin kurtuluşu buradadır. Gelecek güzel günler burada.
Selam olsun Nazım Hikmet'in partisine.