Mahalle Muhtarı Şahin Evran, “10 seneden beri ne doğru düzgün yatabiliyoruz ne uyuyabiliyoruz. Jeotermal girdiği yeri kurutuyor, mahvediyor” dedi.

Aydın'da 9 bin  fidan toprakla buluştu Aydın'da 9 bin fidan toprakla buluştu


Aydın’ın Efeler ilçesine bağlı İmamköy-Gölcük Mahallesinde yaşayan vatandaşlar jeotermalden şikayetçi.
İmamköy ve Gölcük’ün arasında bulunan santralin, geceleri çıkardığı yüksek gürültü nedeniyle mahalleliler uyku uyuyamaz oldu. 
Aynı zamanda santralin çevreye yaydığı kötü koku, mahalleliyi bıktırdı. 
Yaklaşık 10 yıldır faaliyetine devam eden tesis hakkında vatandaşlar hem CİMER’e hem de idari birimlere resmi şikayetlerde bulundu. 
İmamköy-Gölcük Mahallesi Muhtarı Şahin Evran santralin mahallede yaşam kalitesini düşürdüğünü vurguladı. 
Muhtar Evran, “Bundan yaklaşık 10 sene önce iki köy arasında jeotermal santral kuruldu. 10 seneden beri ne doğru düzgün yatabiliyoruz ne uyuyabiliyoruz. Geceleri kükürt kokusunu salıyorlar. Kokuyu saldıklarında kesinlikle pencereyi açıp yatamazsın. Evin çatısında yatamazsın. Köye dayanılmaz bir ölçüde lağım kokusu yayılıyor” dedi.
Jeotermal santral yüzünden mahalleye yatırım gelmediğini, gelen yatırımın da yarıda kaldığını ifade eden Evran, sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Jeotermal girdiği yeri kurutuyor, mahvediyor. Birçok arsa satıldı. Bu arsalara villalar yapılacaktı. İmamköy örnek bir köydü, değerli bir köydü ama jeotermal geldikten sonra köy mahvoldu. İnsanlar evlerini satmaya başladı. Bu koku yüzünden insanlar evini barkını terk etmeye başladı. Çok rahatsız edici bir koku çünkü. Yetkililer gelsin, geceleri kokuya bir baksın ondan sonra ne diyorlar onların takdirine bırakıyoruz. Biz İmamköy ve Gölcük olarak çok rahatsızız. İki köyün tam ortasına kurulmuş bir yer. Bunun kurulması gerekiyorsa yukarlarda, şehir dışlarında kurulsun.”
Gece çıkan yüksek ses hakkında da konuşan Şahin Evran, “Gece çok kötü ses çıkartıyor. Takır tukur takır tukur… Durmadan fan sesleri cabası. Çok büyük fanları var. Uçak fanlarından daha büyük. Bu fanlar çalışmaya başladığı zaman resmen köyü sallıyor” dedi.
Koku sorununun çözülmesi noktasında tesisin yetkililerinin bir ihmalkarlığı olduğunu iddia eden Muhtar Evran şöyle ifade etti:
“Daha önce müdürleriyle konuştuk yapabilecekleri bir şey olmadığını söyledi. Bu koku olayında filtre yapmaları lazım. Çıkan buharı temizleyip yine yer altına gönderebilirler. Çok pahalı bir sistem olduğu için bu sistemi yapmaktan kaçınıyorlar. Milyon dolar kazanıyorlar ama insan sağlığına gelince bir lira harcamıyorlar.” 
Mahalle halkının rahat bir yaşam sürmek isterken jeotermal santral nedeniyle mağdur olduğunu ifade eden Evran, “Ben yeni göreve geldim. Göreve geldiğimden beri arkadaşlarım, ağabeylerim, ablalarım, teyzelerim aynı şikâyeti dile getiriyor. Bazı teyzelerim var, ‘Benim şurada 3-5 senem kaldı, rahat rahat köyde yaşamak istiyorum’ diyor. Adam köyden çıkmış, 30-35 sene dışarda çalışmış köyüne dönmüş huzurlu bir şekilde yaşamak istiyor ama yapamıyor. Özellikle jeotermalin etrafındaki insanlar gece gündüz bana telefon açıyor. Yetkililer duysun sesimizi. Konuyla artık lütfen ilgilenilsin” dedi.
Jeotermal sahiplerinin Türkiye’nin sayılı zenginlerinden olduğu için bir yaptırımla karşılaşmadığını dile getiren Evran, “. Daha önce CİMER’e de kolluk kuvvetlerine de şikayetlerde bulunduk. Jandarma geliyor, tutanak tutuyor hiçbir şey olmuyor. Bunların olmamasının bazı sebepleri var. Bu Ken Kipaş’ın sahipleri çok zenginmiş. Türkiye’nin sayılı 5’inci, 6’ncı zenginiymiş. Herhalde bu yüzden bir sonuç elde edilemiyor, çok güçlü oldukları için. En azından ben öyle anlıyorum” ifadelerini kullandı.