İYİ Parti Aydın eski İl Başkanı Cemal Sarı sosyal medyadan yaptığı açıklamada partisinden istifa ettiğini açıkladı.

Cemal Sarı  yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Kendimi bildim bileli, düşünce dünyamıza Türkçü, Turancı ve Türk Milliyetçiliği penceresinden baktım. Ömrümü tamamlayana kadar da bu bakışım değişmeyecek.

Bu sebeple, siyasi yolculuğum kalabalıkların olduğu iktidar partilerinde değil, kendi düşünce yapıma uygun milliyetçi partilerde mücadeleyle geçti.

Gün geldi, içinde doğduğum ve büyüdüğüm, uzun yıllar ilçe başkanlığını yaptığım Milliyetçi Hareket Partisi’nden, artık hissiyatımızı temsil etmediğini düşündüğümden, 2017 yılında ayrılmak durumunda kaldım.

Yeni bir heyecan ve umutla İYİ Parti’yi kurduk. Mükemmel bir başlangıç yaptık. Milletimize de umut olmuştuk. Ama maalesef, bu umudumuz fazla sürmedi.

Başlangıçta sıkı sıkıya bağlı kalınan istişare, demokrasi, adalet ve liyakat gibi kriterler yerini jakoben bir bakış açısına, adamcılığa, adaletsizliğe ve dedikoduya bıraktı.

Bunlara ilaveten, 2023 ve 2024’de yaşadığımız iki seçimde, tabanın ve milletin sesine kulaklarını tıkayan genel merkez sayesinde, büyük bir savrulma yaşadık. Yanlış stratejiler, dünle uyuşmayan söylemler, yarını olmayan adımlar sonucu, siyaseten dip yaptık.

Yeniden toparlanma umuduyla yapılan olağan üstü kurultay ise, maalesef bu umutları canlandırmadı. Hatta daha derin kırılmalara sebep oldu.

Kurucu Genel Başkan Sayın Meral Akşener’in saray ziyaretiyle birlikte, tabandan tavana hayal kırıklığımız arttı. Merhum Galip Erdem'in ifadesiyle, biz davayı zirveye çıkaracaktık ama bir baktık ki, Sayın Akşener zirvede yani sarayda, dava darmadağın.

Tek adam rejimini sandıkta değiştirmek için yola çıktıklarımızdan birçoğu, fırsat bulduklarında tek adam gibi davrandılar.

Milletvekilliği sıralaması, belediye başkan ve meclis üyelerinin belirlenmesi, teşkilatların dizaynı noktasında mevcut il başkanı ve mevcut milletvekili Aydın ve ilçelerinde bunun en belirgin uygulamalarını gerçekleştirdiler.

Sonuç mu?

Aydın için sonuç hezimet. 2019’da nakış nakış tesis ettiğimiz ve kendilerine emanet ettiğimiz tüm kazanımları 2024'de sıfırladılar.

Ülke genelinde ise durum daha da vahim. Ortalama olarak her ay bir milletvekili veya bir belediye başkanı İYİ Parti'den ayrılıyor. Sırada kim var diye günlerce ekranlarda ve gazete köşelerinde bahisler açılıyor.

Parti içinde ötekileştirilenleri hariç tutuyor ve başka partilerde istikbal arayanlar için soruyorum; İYİ Parti ile aidiyet duygusu henüz oluşmamış bu kadar kişiye bu makamları kim ve neden verdi?

Olağanüstü Kurultaydan sonra, teşkilatlarla ilgili iyileştirmeler bekliyorduk. Bunun olmayacağını, geniş tabanlı bir istişari yapılanma yerine olağan kongre ve kurultay hesaplarına göre illerde birkaç kişinin insiyatifinde teşkilatların dizayn edileceğini hissettik.

İYİ Parti Köşk ilçe yönetimi istifa etti İYİ Parti Köşk ilçe yönetimi istifa etti

Kuşadası Teşkilatının görevden el çektirilmesi bunun en belirgin örneği oldu.

Tabanda yedi yıldır gayret gösteren binlerce insanın alın terini ve emeğini yok sayan, istişare kültüründen uzak, “ben yaptım oldu” kaba mantığıyla hareket edenlerin çoğaldığı bir teşkilat yapısı ile tanıştık.

Bu yapı, bizi kucaklaşmaya, bütünleşmeye, büyümeye ve iktidara değil; birkaç kişinin şahsi makam beklentileri doğrultusunda, küçülüp yok olmaya getirir.

Tüm bu yaşananlar, güven duygumuzu zedeledi, umutlarımızı zayıflattı.

Ve nihayet, kuruculuğunu yaptığımız, büyük emeklerle büyüttüğümüz İYİ Parti'nin temsil noktasında olanlarla "gönül bağımız" kopma noktasına geldi.

Gönül bağımız kalmayan bir çatı altında ise, fiziki olarak durmanın bir anlamı olmayacaktır.

Bu sebeple, kuruluşundan beri aktif olarak içinde olduğum, 10 Aralık 2018 - 20 Temmuz 2020 tarihleri arasında Aydın İl Başkanlığını yaptığım, 2023 seçimlerinde milletvekili adayı olarak temsil ettiğim partimden üzülerek ayrılıyor ve;

İYİ Parti üyeliğimi sonlandırıyorum.

Geriye dönüp, keşke diyeceğim hiç bir pişmanlığım yok. Çünkü, bizimkisi millet ve memleket sevdası idi. Bu inançla siyasette yer aldım.

Ama, artık aktif siyasette umutlarını kaybetmiş, sade bir Türk Milliyetçisi olarak “özü başıma, hür ve müstakil” olarak hayatıma devam edeceğim.

Siyasette ki tek kazancım, çok değerli insanlar tanımama imkan vermesi oldu. Fedakarlıkta sınır tanımayan gönlü büyük insanların varlığı en büyük ümit kaynağım oldu.

Dost ve arkadaşlarımıza kapımız ve gönlümüz her zaman açık olacaktır.

Bu vesileyle, siyasi yolculukta, birlikte aynı hedefe yürüdüğümüz samimi tüm dava arkadaşlarımı saygıyla selamlıyor;

merhum şairimiz Abdürrahim Karakoç'un bir dörtlüğü ile veda etmek istiyorum;

"Talipli değilim şöhrete, şana,

Makamı, rütbeyi yük etmem cana.

Dostluk, sevgi, şefkat yetişir bana,

Dövüşü, kavgayı size bıraktım."