Türk-Yunan ilişkileri dış politikamızı her zaman önemli bir şekilde meşgul etmiştir. Avrupa’nın tarih boyunca sürdürdüğü Yunan hayranlığı, Yunanistan’a önemli ve tükenmez bir destek ve yardım sağlamaktadır. Bundan güç alan Yunanlılar, milli varlığımıza karşı sürekli şekilde saldırmayı, kendi politikalarının temel unsuru olarak görmüşlerdir.
Cumhuriyet dönemi boyunca Türkiye’nin gücü karşısında doğrudan askeri bir çatışmayı göze alamayan Yunanistan, PKK terör örgütünün her türlü ihtiyacını karşılamış, Yunan ordusunun rütbeli subaylarınca, PKK’lı teröristleri eğitmekten çekinmemiştir.
Yunanistan, kurulduğundan beri Türkiye’nin aleyhine gelişmiştir. Bilinen “Megali İdea” politikaları; bağımsız Yunanistan Devletini kurmak, Batı Trakya ve Selanik’i almak, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak, Karadeniz’de Pontus Rum Devleti’ni kurmak, İstanbul’u ele geçirmek, Bizans İmparatorluğunu diriltmek, Türkiye’yi Batıdan uzaklaştırmak gibi hedefleri içeriyordu. Yunanistan bu hedeflerin önemli kısmını gerçekleştirmiş diğer hedefleri de gerçekleştirmek için politikalarını ısrarla sürdürmektedir.
"İDEOLOJİNİN HEDEFİ, TÜRK'ÜN MADDİ VE MANEVİ VARLIĞIDIR"
Yunan “Megali İdea”sı Yunanlılardan ziyade bizim için hayat ve gelecek meselesidir. Çünkü bu ideolojinin hedefi, Türk’ün maddi ve manevi varlığıdır. Balkanlarda, Kurtuluş Savaşında, Kıbrıs’ta yaşananlar bellidir.Düşman aynı düşmandır.
İşgalci Yunan ordusu, Milli Mücadele döneminde Batı Anadolu’da ilerlerken sadece Aydın’ı işgal edip yakıp yıkmadı. Köylere de girip ,ruhlarının gereği, katliam yaptılar. O zamanki adı Araplı olan Gözpınar Köyü de katliamdan kurtulamamıştır. Aydın İli, Efeler ilçesine bağlı 15 km. uzaklıkta bulunan Gözpınar (eski adı Araplı)Köyü, Yunan vahşetini en acı şekilde yaşayan köylerden biridir.
"YUNANLILAR 12 KİŞİYİ ASTI, 44 KİŞİYİ KURŞUNA DİZDİ"
Yunan Komutan Bakoyanis, bir sabah kahvaltısında canı petekli bal çeker. Komutan, işbirlikçilerinden biri olan Sarı İmam'ı çağırtır. Sarı İmam'a canının bal çektiğini söyler ve bal getirmesini ister. Sarı İmam da bu çevrede en güzel balın Araplı Köyünde olduğunu söyleyerek oradan uzaklaşır. Köyün en çok kovanı olan Softaoğlu Halil'in evine gider. Yunan komutanın çok acele bal istediğini söyler. Halil de petekleri yeni kestiğini ve kesilen balları da sattığını , ancak birkaç gün beklerse ona bal verebileceğini söyler. İstediği balı bulamadan Sarı İmam tekrar komutanın yanına geri döner ve köylülerin bal vermediğini ve efelere yataklık yaptıklarını anlatır. Zaten bahane arayan Yunanlı komutan bu durum üzerine Araplı Köyüne gider ve köyü kuşatır. Köyde bulunan bütün erkeklerin köy ortasında toplanmasını emreder. 22 Ağustos 1922 tarihinde köy odası önünde bulunan Piynar (Pırnal) ağacına 12 kişiyi ayaklarından asarak kurşunlattırır. Ardından 44 kişiyi urganla bağlayarak köyün dışında bulunan Dervişyeri Mevkii'ne götürürler. Burada 44 kişiyi makineli tüfekle tarayarak öldürtür. Bu 44 kişinin cansız bedenleri kurda kuşa yem olur. Yunan askerleri köyden çekildikten sonra köyün kadınları buraya gelerek kurttan kuştan ne kaldıysa toprağa gömerler. Başlarına taşlardan birer şahide dikerler.Bunların dışında yunanlılar o zaman 315 kişinin yaşadığı Gözpınar köyünde 245 kişiyi katlederek şehit ettiler..Bölgemizde binlerce evcil hayvan telef olmuş,Yunan vahşetinden kurtulamamıştır.
"AYDIN'DA 81 KÖY YAKILDI"
İşgalci Yunan ordusu, sadece Aydın’ı işgal edip yakıp yıkmadı. Köylere de girip ,ruhlarının gereği, katliam yaptılar. Sadece Aydın’ın çevresinde 81 köyü yakıp yıktılar.O zamanki adı Araplı olan Gözpınarı Köyü de katliamdan kurtulamamıştır. 22 Ağustos 1922’de Yunan işgalci ordusunca katledilen Araplı-Gözpınarlıları rahmetle anıyoruz.