(HABER: İSMAİL ÖRS )
Aydın’ın Çine ilçesinden İlyas Örs ile Çanakkale’nin Lapseki ilçesinden olan Talip Mayda, 1994 yılında İzmir Ege Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Bölümü’nde kanser tedavisi gördü. O dönem 23 yaşında olan Örs ile 54 yaşındaki Mayda arasında kardeşlik bağı oluştu. Yaşı, öğrenim durumu ve son evreye ulaşmış olan hastalığı nedeniyle hastanedeki ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan Mayda’nın en büyük yardımcısı oda arkadaşı İlyas Örs oldu. Bir süre sonra hastaneden ayrılan ikili memleketlerine döndü. Bu ayrılıktan kısa süre sonra Talip Mayda kanser hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. Mayda, arkasında gözü yaşlı bir eş ile 15 ve 16 yaşlarında iki çocuk bıraktı.
AYNI KADERİ PAYLAŞTILAR
Çineli İlyas Örs, devam eden tedavi süreci, kısıtlı iletişim araçları ve maddi imkansızlıklar nedeniyle çok sevdiği Mayda’nın hayatını kaybettiğini aylar sonra öğrendi. Aradan geçen 3 yılda kanserle mücadelesi süren Örs, 26 yaşında kansere yenik düştü. Örs’de arkasında bir eş ile daha 14 aylık bir bebek bıraktı.
28 YIL SONRA OLUŞAN VEFA KÖPRÜSÜ
Talip Mayda ve İlyas Örs’ün ölümünden sonra her iki aile zor şartlarda yaşam mücadelesine devam etti. Talip Demirci’nin eşi Didar Mayda zaman zaman İlyas Örs’e ulaşmaya çalıştı ama başarılı olamadı. Öyle ki, öldüğünden bile habersizdi. İlyas Örs’ün ailesi ise kurulan bu dostluktan habersiz yaşamlarına devam etti. Son birkaç yılda İlyas Örs’e ulaşmak adına büyük çaba sarf eden ve gelişen iletişim olanaklarından da faydalanan Didar Mayda bununla da yetinmeyip evlatlarına İlyas’a ya da ailesine ulaşması konusunda vasiyet verdi.
Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü Anafartalar Orman İşletme Müdürlüğü’nde çalışan Talip Mayda’nın oğlu Vahit Mayda, annesinin dileğini yerine getirmek için aylarca çaba harcadı. Mayda, Çine’deki meslektaşları aracılığıyla aileyle iletişime geçmeyi başardı ve durumu Çine’deki aileye anlattı. Duydukları karşısında hem büyük şaşkınlık yaşayan hem de gurur duyan Çineli aile buluşma teklifini kabul etti. Bir süre sonra bir araya gelen ailelerin buluşmasında duygusal anlar yaşandı. İki ailenin üyeleri ile gerçekleştirilen İlyas Örs’ün mezar ziyaretinde ise gözyaşları sel oldu. Çineli aile de ziyaretten kısa süre sonra Çanakkale’ye giderek dostluğu pekiştirdi. 28 yıl önce temelleri atılan ilişkinin iki şehir arasındaki vefa köprüsü de tamamlanmış oldu.
“İLYAS BENİM EVLADIM OLMUŞTU”
Yaşananların ardından duygularını paylaşan Didar Mayda, “İlyas benim oğlumdu. Eşimin hastanedeki tedavisi boyunca kendi anne ve babası gibi bizimle ilgilendi. Çok neşeli ve hayat doluydu. Öldüğüne inanamadım. Keşke imkanlarımız ve sürdürdüğümüz hayat bizim için daha kolay olsaydı da çok önce ulaşabilseydik. Onun yaptıklarını hiçbir zaman unutmam. Hayattaki en büyük isteğim gerçekleşti. Eşim ve İlyas öldü ama aralarındaki ilişki bize miras kaldı ve hep yaşayacak” diye konuştu.
Aileler arasındaki iletişim kurulmasında büyük emeği olan Vahit Mayda ise, “Annemin dileğini yerine getirdim. İki aile arasında bağın oluşmasında katkım oldu. Hem babamla hem de dostuyla gurur duydum. Çok mutluyum. Şimdi daha büyük bir aileyiz. İlyas’ın oğlu artık benim kardeşim. Annesi annem” ifadelerini kullandı.
“ÇOK GURURLUYUM”
İlyas Örs’ün 25 yaşındaki oğlu İsmail Örs ise yaşadıklarını bir film senaryosuna benzetti. Örs, “Vahit ağabey beni aradığında ve durumu anlattığında duyduklarıma inanamadım. Hem şaşkınlık hem de gurur duydum. Babamla bu dünyada geçirecek çok vaktim olmadı ama kurduğu bu ilişki bize en büyük miras olarak kaldı. İkinci bir ailem daha oldu. Bu ilişkiyi korumak en büyük görevlerimden biri olacak” şeklinde konuştu. İlyas’ın annesi Hürriyet Örs ise yaşanan bu durum karşısında günlerce mutluluk gözyaşı döktü. Anne Örs, “İlyas hayattayken de beni çok gururlandırdı. Hep sevilen biri oldu. Ölümünden sonra bir yanım eksik. Bir oğlumu kaybettim ama o bana bir aile bıraktı” diye konuştu.