Kendi butiğini açıp Türkiye’deki bazı ünlülere de hizmet veren Başaran’ın ürünleri, şimdi Avrupa pazarında görücüye çıkacak.
(Haber: Yusufhan TORAMAN)
Aydınlı genç girişimci Süleyman Armağan Başaran’ın, bit pazarında başlayan serüveni Avrupa pazarına da uzandı.
29 yaşındaki Başaran’ın hayat hikayesi, başarılı bir girişimcilik örneği oldu.
Orta öğrenimini teknik lisede, üniversite eğitimini ise Ege Üniversitesi Konaklama İşletmeciliği bölümünde yapan Süleyman Armağan Başaran, aslında sinema ile ilgilenmek istiyordu. Üniversitenin son sınıfında babası rahatsızlanınca, Aydın’a döndü ve baba mesleği olan arzuhalciliğe başladı.
Ancak yaptığı işten memnun değildi ve yeni bir şeyler yapmak istiyordu.
BİT PAZARIYLA BAŞLAYAN BİR SERÜVEN
Yeni bir arayışta olan Başaran’ın dikkatini, sık sık gittiği Aydın Salı Pazarında gördüğü ikinci, hatta üçüncü el tişörtler çekti.
Çöpe gitmesi muhtemel o ürünlerde potansiyel gören Süleyman Armağan Başaran, o an oluşan fikri şöyle anlatıyordu:
“Giyinmek üzerine bir şeyler düşünüyordum. Fazla kıyafetim yoktu. Belli başlı şeyler giyiyordum. Arada sırada bir bakıp ‘Ulan bu iyiymiş, keşke ben giyseydim’ dediğim oluyordu. Belki de içimde bir yerde bu moda işi vardı. Hayatta bazı şeyler önüne çıkıyor. Onlar arasında birkaç seçim yapma imkânın var. O seçimlerden birisi modaydı sanırım.”
O süreçte her Salı, sabahın 6’sında bit pazarına gitmeye başlayan Başaran, beğendiği ürünleri almaya başladı. Önceleri ürünleri sadece temizleyip ütüleyerek Instagram’dan satışa sundu.
Oldukça ilgi gören satışlara 2 yıl kadar devam etti.
Süleyman Armağan Başaran, o süreçteki deneyiminden şöyle bahsediyordu:
“İlk açıldığımızda adımız ‘Patlıcan’’dı. Bit pazarı satışı yaparken isim olarak bunu seçmiştik. Hem ilginç olsun istedim hem de mor rengi seviyordum.”
İşler rayına girmişken kovid salgını ortaya çıktı. Artık pazarlar kurulmuyordu. Üstelik birçok kişi benzer işler yapmaya başlamıştı. Başaran yeni bir arayışa girdi.
KENDİ MARKASINI KURDU
Bütün bu sebepler işlerini kötü etkileyince farklı bir şeyler yapmaya karar veren Başaran, artık ikinci el ürünleri sadece temizleyip ve ütülemekle yetinmeyecek, kendi tasarımlarını da ekleyecekti.
Süleyman Armağan Başaran kendi tasarımlarını hazırlama fikrinin nasıl geliştiğini şu sözlerle anlattı:
“Aslında tasarım işine o kadar meraklı değildim. Dediğim gibi sadece bir modeli çekmek, bazen model olmak, bazense reklam için kısa filmler yapmak beni çok tatmin ediyordu ama geldiğim durumda öylece duramazdım. Bit pazarından aldığım tişörtlerin, gömleklerin, pantolonların üzerine kendimden bir şeyler katıp öyle satmak istedim. Bu bazen bir yerlerden gördüğüm şemalar, bazen hoşuma giden şekiller ve bazen de gömleğin üstüne fazladan bir kumaş parçası dikmek oldu. İnsanlar sanırım bizi anladı ve bizi sevdiler.”
Öte yandan ‘Patlıcan’ markası geniş kitlelere hitap etmiyordu. Markalaşma yolunda önemli adımlar atan Başaran, işletmesinin adını da değiştirdi. Ancak ‘patlıcan’dan vazgeçmedi. Patlıcanın Fransızcası olan ‘Melongene’ ismini seçti.
Bir süre daha bit pazarından aldığı kıyafetlere kendinden bir şeyler katarak satan Başaran, daha sonra tamamıyla kendi tasarladığı ürünleri satmaya başladı. Kendi tasarımlarını yapıp terziye diktiren Süleyman Armağan Başaran, önce tişört üretmeye başladı. Daha sonra ise ‘kimono’.
ÜLKE GENELİNDE SATIŞLARA BAŞLADI
Kimono üretimiyle ünlülerin de dikkatini çekmeye başlayan Başaran, “Masterchef” programının ekran yüzü Şef Somer Sivrioğlu’na da ürün sattı. Genç girişimci Başaran, “Bir gün sanırım sekreteri yazdı. Bizim ürünlerimizden birini istedi. Bir kimono. Çok beğenmiş. Programda giymek istediğini ve onlara gönderip gönderemeyeceğimizi sordular. Aslında bize çok garip gelmişti. Teklifi kabul edip istedikleri ürünü gönderdik. Yarışmanın bir bölümünde kimono üzerindeydi ve sosyal medyasından ücretsiz bir şekilde bizim reklamımızı yapmıştı” dedi.
O günden sonra Türkiye’nin dört bir yanından müşterilerin sipariş verdiğini anlatan Süleyman Armağan Başaran, şimdi ise ürünleri ile Avrupa pazarına açılmaya hazırlanıyor.
Ürünlerinin yerel ve bölgesel tanıtımı için bazı festivallerde stant açan Başaran, bu kez her yıl Belçika’da düzenlenen, Avrupa’nın en büyük tekno müzik festivali ‘Tommorowland’e götürecek.
İlk kez Avrupa pazarına çıkacak olmanın heyecanını yaşayan Süleyman Armağan Başaran’ın hedefi ise atölyenin yanı sıra kendi mağazasını açmak.