MHP Aydın İl Başkanı Haluk Alıcık öğretmenler günü mesajında şu ifadelere yer verdi:

 “Allah-u Teala’nın ilk emri okudur, ilk yarattığı da kalemdir.

Kalem o andan itibaren kıyamete kadar olacak her şeyi yazmakla emrolunmuştur.

Aklı kalemden, kalemi ahlaktan, ahlakı ilimden, ilmi imandan ayrı görmek, ayrı düşünmek  çok zor, hatta imkansızdır.

Kalemsiz kelam yetim, kelamsız kalem yitiktir.

Peygamber Efendimiz bir hadisinde, ilim ve alimleri sevenlere katiyen günah yazılmayacağını buyurmuştur.

Bizim inanışımızda, alimin ölümüyle alemin ölümü bir tutulmuştur.

İlim ve hikmet sahibi, alim ve arif şahsiyetli büyüklerimiz tarihin her döneminde milletimizin yüz akları olmuş, Türk-İslam aleminin mümtaz karakterleri olarak anılmışlar ve saygı görmüşlerdir.

Karacasu'dan acı haber: 15 yaşında hayatını kaybetti Karacasu'dan acı haber: 15 yaşında hayatını kaybetti

“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözüyle, “ilim Çin’de de olsa gidip alınız” öğüdü maddi ve manevi temellerimizin nasıl bir iradi ve fikri cevherle zenginleştirildiğinin somut ve yalın göstergesidir.

Öğrenmek kalp sefasıdır, öğretmek ise kadir ve kabiliyet sefaretidir.

Ruhu büyük olanların, yaşadığı dönemlere sığmayıp çağlar üstüne sıçrayanların mutlaka rahle-i tedrisinden geçtikleri bir öğretmenleri, bir büyükleri, dağ gibi arkalarında duran bir hocaları vardır ve bu durum kaçınılmaz bir hayat gerçeğidir.

Tarihin mimarı tek tek insanlardan mürekkep milletler, milletlerin ve medeniyetlerin mimarı da öğretmenlerdir.

Öğretmen cehaletin avcısı, ümitlerimizin kamçısı, öğrenme susuzluğumuzun pınarı, kendimizi ve çevremizi tanıma arayışımızın rehber pırıltısıdır.

Öğretmen de gönülleri buluşturan, geleceğimizin hamurunu yoğuran ön yüzümüz, öncü kaşiflerimizdir.

Öğretmen, gerçekte ona yakın olanları ve öğrencilerini doyuran, teselli eden, ileriye dönük dağınık ve başıboş hareketlerine çeki düzen verip programlayan, seven, sevdiren, güzeli gösteren, iyiyi öğreten, akıl ve ahlak uyumunu temin edip hayatla birleştiren yüksek misyonun unvanıdır.

İnsan ilişkilerinin sevgi ve dayanışmaya dayalı kaynaklarının kuruyup maddi esaslara doğru süratle kaydığı günümüzde, öğretmenlerimizin öğrencilerine yakın ilgi ve alakası Allah’ın müstesna bir hediyesidir.

Öğretmeni sevmek insanın kendisini sevmesidir.

Öğretmen her insana çöldeki memba suyudur.

Ruh safiyeti ve derinliği kazanmanın ilk yolu sınıflarda parlayan müşfik ve muhterem aydınlık simalarla mümkündür.

Akla koyulan ambargolar, zihne iliştirilen yaptırımlar eş zamanlı olarak serbest düşünceyi kısıtlamanın yanında insanları da önyargıların kalıplarına hapsetmektedir.

Mutlu ve huzurlu, kaygı ve korkudan sıyrılmış, geçim derdini yenmiş, sosyal ve ekonomik refaha erişmiş bir öğretmen Türk milletimizin en kudretli gücüdür.

Bu güç Türk ve Türkiye Yüzyılının koordinatlarını çizecek, gelecek nesilleri yetiştirecektir.

Öğretmenin hayatı Türklüğün yekpare kimliğidir.

Kutlu geçmişimizi nurlu bir geleceğe taşıyan, Türk insanının has çizgilerini tek tek tespit edip ortaya çıkartan, çıkmasına doğrudan hizmet eden öğretmenlerimizdir.

24 Kasım 1928 tarihinde yayımlanan “Millet Mektepleri Talimatnamesi” gereğince, ülkemizin her köşesinde Millet Mektepleri açılarak, yeni harflerle okuma-yazma seferberliği başlatılmış, Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bu çalışmalara "Millet Mektepleri Başöğretmeni” sıfatıyla katılmıştır.

Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu ve Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüze, Öğretmen Okulunda 23 Kasım 1970 de şehit edilen Ertuğrul Dursun Önkuzu ağabeyimizi ve şehitlerimize , vefat eden öğretmenlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet , emekli öğretmenlerimize sağlıklı ömür diliyorum. 

Görevlerini sürdüren öğretmenlerimize başarılar diliyorum. Milli ve manevi kıymet hükümlerinin elçisi ve tebliğ edeni, öğretmen arkadaşlarımın 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”